x
MİGREN İÇİN ŞİFA
07.02.2022

MİGREN İÇİN ŞİFA

MİGREN NEDİR?

Migren, herhangi bir yaş döneminde başlayabilen ve ilerleyen yaşlarda sıklığı azalan, sürekli ya da tekrarlama eğilimindeki bir baş ağrısı türüdür. Erkeklerin %5 inde, kadınların %20 sinde görülür. Yaşam kalitesini düşüren ve günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayan hastalıklardan birisidir.  İş gücünü kısıtlayan hastalıklar listesinde 2. sırada yer alır.

Migren çoğunlukla ergenlik döneminde başlar. Hastaların %80'inden fazlasında atakların başlangıcı 30 yaşından öncedir. 35-39 yaş aralığından itibaren sıklığı azalır. Menopoz sonrası dönemi yaşayan kadınlarda daha az sıklıkla ortaya çıkar. Aile öyküsü, migren için en yaygın risk faktörlerinden birisidir.

Ense, şakak ya da göz çevresinden başlayan bu ağrı, hareket ettikçe kötüleşebilir, zonklayıcı karakterle seyredebilir ve bu ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, uyuşma veya karıncalanma, ışık ve sese olan rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir.

Çoğu migren yaklaşık 4 saat sürer. Tedavi edilmezlerse veya tedaviye yanıt vermezlerse 72 saatten bir haftaya kadar sürebilirler.

Aurasız Migren: 4-72 saatlik tekrarlayan baş ağrısı ataklarıdır. Orta ile ciddi arasında ağrı şiddeti hissedilir. Fiziksel aktivite tetikleyebilir. Belirtileri arasında ışığa ve sese karşı hassasiyet yer alır.

Auralı Migren: Auralı ataklarda hastalar dokunma hislerinde güçsüzlük (duyusal), konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, uyuşma veya karıncalanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

 

MİGREN NEDEN OLUŞUR?

Migrenin oluşmasında genetik veya çevresel faktörlerinde rol oynadığı bilinmektedir. Atakların ortaya çıkmasına, beyin kimyasallarında yaşanan dengesizliklerin neden olduğu düşünülmektedir. Migrenli bireylerde ataklara duyarlı olan bir sinir sistemi mevcuttur ve ataklar, dış çevredeki bazı faktörler ile tetiklenebilir. Bazı tetikleyiciler:

  • Parlak ışıklar; Yüksek sesler
  • Şiddetli ısı veya havadaki diğer aşırılıklar; Basınç değişimleri
  • Dehidrasyon
  • Menstrüasyon, hamilelik veya menopoz sırasında östrojen ve progesteron dalgalanmaları gibi kadınlarda hormon değişiklikleri
  • Aşırı stres
  • Yoğun fiziksel aktivite
  • Öğün atlamak, aşırı yemek yemek
  • Uyku düzenindeki değişiklikler
  • Olağandışı kokular
  • Bazı yiyecekler; eskimiş peynir, tuzlu ve işlenmiş gıdalar, aspartam
  • Sigara, alkol kullanımı
  • Seyahat

Migreniniz başlamadan önce ne yaptığınızı, hangi yiyecekleri yediğinizi ve hangi ilaçları aldığınızı yazmak, tetikleyicilerinizi belirlemenize yardımcı olabilir.

 

MİGRENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Migrenin başlangıcından bitimine kadar 4 dönem yaşanır: Prodrom, Aura, Baş Ağrısı, Postdrom

Prodrom dönemde (ağrı başlamadan 1-2 gün önce), hastalar ruh hali değişiklikleri, karamsarlık, huzursuzluk, sık esneme, boyun tutulması, artan susuzluk, kabızlık ve artan idrara çıkma gibi uyarıcı küçük değişiklikleri fark edebilirler.

Aura döneminde, hastaların yaklaşık %25 i belirtileri yaşar (%75 i aurasız olarak geçirir). Bu dönem baş ağrısından önce oluşabileceği gibi baş ağrısı ile eş zamanlı olarak da meydana gelebilir. Hastalar; dokunma hislerinde güçsüzlük, konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, uyuşma veya karıncalanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

Baş ağrısı döneminde, migren atakları 4 ila 72 saat sürebilir. Genel olarak tek taraflı ve zonklayıcı tarzda oluşan bu baş ağrısı şikâyeti ilk 1 saat içerisinde kötüleşme eğilimindedir. Migren atağı sırasında; mide bulantısı, kusma, ışık – ses hassasiyeti, bulanık görme, burun akıntısı, baş dönmesi, dokunmaya karşı hissiyat yaşayabilir. Ataklar saatler ya da günler boyunca devam edebilir. Hastalar karanlık ve sessiz ortamlarda kendilerini daha rahat hissederler. Ağrı genel olarak uyku halinde gerileme gösterir.

Postdrom (atak sonrası) dönemde, hasta kendini bitkin, tükenmiş ve az da olsa rahatlamış hisseder. 24 saat içerisinde güçsüzlük, sersemlik, baş dönmesi, konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk, ışık ve sese karşı hassasiyet veya coşkunluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

 

MİGREN NASIL İYİLEŞİR?

Migren tedavi edilemez, ancak doktorunuz atakları yönetmenize yardımcı olabilir. Uygulanacak tedavi yöntemi kişinin yaşı, migren tipi ve mide bulantısı, kusma gibi belirtileri, atakların sıklığı, süresi ve şiddeti, kişinin sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Tedavi yöntemi aşağıdakilerin bir kombinasyonunu içerebilir:

  • Baş ağrınızın sıklığını, süresini, şiddetini azaltmak için reçeteli, reçetesiz migren ilaçları
  • Mide bulantısı veya kusmaya yardımcı olmak için reçeteli ilaçlar
  • Menstrüel döngünüzle ilişkili olarak migren ortaya çıkıyorsa hormon tedavisi
  • Stres yönetimi ve rahatlama teknikleri, egzersiz, düzenli uyku ve düzenli beslenme ile yaşam tarzı düzenlemeleri
  • Meditasyon, akupunktur gibi alternatif bakım yöntemleri
  • Tetikleyici faktörlerin farkına varılması ve bunlardan kaçınılması. Bazı tetikleyici faktörler:
    • Aşırı parlak ışıkla çalışmak
    • Yüksek ses maruz kalmak
    • Parfüm ve sigara dumanı gibi yoğun kokular
    • Uyku düzensizliği
    • Öğün atlama
    • Fiziksel ve duygusal stres
    • Kadınlarda meydana gelen dönemsel hormonal değişiklikler veya hormon içeren ilaçların kullanımı
    • Mevsimsel değişiklikler
    • Tatlandırıcılı ya da işlenmiş gıda tüketmek
    • Alkol kullanımı

 

Doğal Bir Destek: Bitkisel Yağlar

Bu günlerde, giderek daha fazla insan baş ağrılarını azaltmaya yardımcı olması için uçucu yağları kullanıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, uçucu yağların (Tabiat Ana'nın konsantre sıvıları) baş ağrısı, migren, sinüs ve ağrı yönetimi gibi bir dizi sağlık durumu için yardımcı olduğunu doğrulamıştır.Ayrıca, reçeteli baş ağrısı ve migren ilaçlarına eşlik edebilecek uzun yan etki listeleri olmadan da fayda sağlarlar.

Tıbbi Nane Yağı

Tıbbi nane yağı, içerdiği mentol bileşeni sayesinde analjezik ve antienflamatuvar özellik gösterir. Baş ağrısı ve migren ataklarına destek olmak için yaygın kullanılan uçucu yağlardan birisidir. Hindistan cevizi yağı gibi başka bir taşıyıcı yağ ile seyrelterek şakak, alın, boyun ve omuz bölgenize masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Buhurdanlığınıza 2-3 damla tıbbi nane yağı damlatarak kokusunu soluyabilirsiniz.

Ökaliptus Yağı

Baş ağrılarınız sinüs sorunlarından kaynaklanıyorsa, ökaliptus yağı ağrılarınızı azaltmaya yardımcı olabilir. Buhurdanlığınıza 2-3 damla ökaliptus yağı damlatarak kokusunu soluyabilirsiniz.

Çay Ağacı Yağı

Antienflamatuvar özellik gösterir. Kas gerginliğini ve baş ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Hindistan cevizi yağı gibi başka bir taşıyıcı yağ ile seyrelterek şakak, alın, boyun ve omuz bölgenize masaj yaparak uygulayabilirsiniz.

Biberiye Yağı

Biberiye yağı, güçlü antienflamatuvar ve analjezik (ağrı giderici) özelliklere sahiptir. Halk hekimliğinde yüzlerce yıldır stresi ve ağrıyı azaltmaya ve baş ağrısına yardımcı olmak için kullanılmaktadır. Hindistan cevizi yağı gibi başka bir taşıyıcı yağ ile seyrelterek şakak, alın, boyun ve omuz bölgenize masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Ya da buhurdanlığınıza 2-3 damla damlatarak kokusunu soluyabilirsiniz.

Lavanta Yağı

Lavanta yağı genellikle stresi azaltmak ve rahatlamak için kullanılır. European Neurology'de yayınlanan bir klinik araştırmaya göre, lavanta esansiyel yağının solunması, migrenlerin akut yönetimine yardımcı olmaktadır. Buhurdanlığınıza 2-3 damla lavanta yağı damlatarak kokusunu soluyabilirsiniz.

Papatya Yağı

Vücudu ve kasları rahatlatmaya yardımcı olur. (Hamile bayanlar düşük riskine karşı, kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır.) Buhurdanlığınıza 2-3 damla papatya yağı damlatarak kokusunu soluyabilirsiniz.

Bu bitkisel yağları kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

 

Doktorunuza Danışın

Uçucu yağlar baş ağrısı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olsa da şiddetli veya tekrarlayan baş ağrılarınız veya keskin baş ağrılarınız varsa lütfen hemen doktorunuza başvurun.

Düzenli olarak migren atakları ve belirtileri yaşıyorsanız bunların sıklığını ve şiddetini kayıt edin. Eğer şu belirtilerden birini yaşıyorsanız doktorunuza görünün:

  • Ani, şiddetli baş ağrısı
  • Ani bir hareket, öksürük veya ıkınma sonrası gelişen baş ağrısı
  • Çift görme, uyuşukluk, konuşma bozukluğu, ateş, ense sertliği
  • 50 yaş üstünde yeni başlayan baş ağrısı
Blog Son Eklenenler
Bebek ve Çocuklarda Uçucu Yağların Kullanımı ve Aromaterapi Uygulamaları
Bu araştırma yazısı uçucu yağların bebekler ve çocuklar üzerinde güvenli ve etkili kullanımları için anne babalara bir kaynak olma amacı ile hazırlanmıştır.
Uykuya Dalmanıza Yardımcı Olabilecek 20 İpucu
Tüm toplumlarda nüfusun önemli bir bölümü uyku sorunu yaşıyor. Bu durum olumsuz bilişsel ve fiziksel sonuçlar doğurabilir. Yeterli uyku, fiziksel ve zihinsel esenlik için hayati önem taşır.
Ruh Halinizi İyileştirmeye Yardımcı 4 Uçucu Yağ
Yoğun bir iş temposu ile uğraşmaktan, sağlığınızı ve evinizi yönetmeye kadar pek çok hayat zorluğu ile baş ediyor olabilirsiniz. Zor günlerde kendinizi stresli, odaklanamaz veya yorgun hissedebilirsiniz. Duygusal başka sorunlar yaşıyor olabilirsiniz.   Uçucu yağları bir difüzöre / buhurdana damlatarak, banyoda soluyarak, şişesinden veya damlattığınız pamuktan koklayarak, masaj yağına karıştırarak deneyimleyebilirsiniz. Uçucu yağları soluduğunuzda ya da vücudunuza topikal olarak uyguladığınızda, bu yağlar ruh halinizi dengelemeye yardımcı olur ve aromaterapötik faydalar sağlar.
Zihinsel Yorgunluk Nasıl Önlenir
Yoğun fiziksel aktiviteler ya da uzun süreli yoğun zihinsel aktiviteler sonrası kendinizi yorgun ve bitkin, hatta tükenmiş hissedebilirsiniz. Dinlenmeden yoğun bir aktiviteyi sürdürdüğünüzde, yani beyniniz çok fazla uyarı aldığında, zihinsel yorgunluk meydana gelebilir.  Kalıcı zihinsel yorgunluk, düşünme, problem çözme ve duygularınızı yönetme yeteneğinizi etkileyebilir. Sonunda, günlük yaşamınızda ve ilişkilerinizde zorluklara yol açabilir.
AĞIZ BAKIMI
Sosyalleşmenin arttığı yaz aylarında ağız bakımımız daha da önem kazanıyor. Ağız kokusu diğer kişilerle iletişim kurarken bizi engelleyebilir, diş ağrısı hayat kalitemizi olumsuz etkileyebilir. Ne mutlu ki bunların çaresi var.
SAÇ DÖKÜLMESİ İÇİN ŞİFA
Normal bir saç dökülmesi zayıflayan saçların dökülmesi ve saç köklerinden sağlıklı saçların uzaması ve aslında saçın yenilenmesidir.  Saç sağlığımız için olması gereken bir durumdur. Ancak bilimsel olarak dökülen saç teli miktarı günde 50-100 adetten fazla olduğunda, bu sağlıksız bir dökülmedir ve tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır.
UYKUSUZLUK İÇİN ŞİFA
Günümüzün hızlı dünyasında, iyi bir gece uykusu bir tür lüks haline geldi. Öncelikler listemizde çocuklar, iş, ev işleri, sosyal zaman ve eğlencenin arkasında kaldı. Ancak, uyku bir lüks olmamalıdır. Fiziksel ve zihinsel sağlığınız için yiyecek ve su kadar önemlidir.
SİNÜZİT İÇİN ŞİFA
Sinüs kelimesi latince “sığ boşluk” anlamına gelir. Sinüsler yüz kemikleri ve kafatasının içine yerleşmiş boşluklardır. İçindeki solunum yolu hücreleri solunan havayı nemlendirmeyi ve ısıtmayı, mukus salgılamayı, yabancı partikülleri ve bakterileri tutmayı sağlar. Sinüslerdeki bu hücre tabakasının iltihaplanmasına ise sinüzit denir.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.